Turuncu Notlar Kitap Kulübü

---

"O, küçük, puslu, iyot kokan, biraz da rutubetli terk edilmiş sahil kasabasının yine her halinden terk edilmiş olduğu belli, düşeyazan tabelası üzerinde "Kitap Kulübü" sözcükleri belli belirsiz seçilen ahşap cumbalı iki katlı evi görünce içinde, bir zamanlar davetini kıramayarak icap ettiği buzla örülü duvarlarıyla Château Lafite Rothschild mahzenlerine ait şarabı yudumladığında geçmişe açtığı ağır ama soğuğu ardında bırakan kapıdan geçtiği anki sıcaklığı hissetmişti.

Kapı gıcırdayarak aralandı. Huzuru andıran sessizlikte, küçük bir zilin kırılgan sesi antreye dağılıverdi; kristalden bir damla gibi, havada asılı kalıp titredi. Belki de bu, kitapların birbirine ve misafirine fısıldadığı bir hoş geldin demekti. Uyanan kitaplar diğerlerine haber verdi belki de uzun bir aradan sonra...

Nemli ahşabın ve toza bulanmış sayfaların kokusu, terk edilmiş kitap kulübünün içinden ağır ağır dışarı sızdı. Loşlukta, yaldızlı sırtları artık silinmiş kitaplar duvarlara yığılmıştı; raflar, üstüne eğilmiş zamanın kamburunu taşıyor gibiydi.

Temkinli adımlarla içeri süzüldü. Parmak uçlarıyla raflara dokundu; her kitap, uykuda bir kalbin atışı gibi, hafifçe pır pır etti. Elini uzattı, bordo ciltli, yorgun bir kitabı seçti. Berjerin önüne geldiğinde, yorgun minderler içten içe bir nefes bıraktı; genişleyen bir kuyunun derinliklerine gömülür gibi koltuğa gömüldü. Dışarıda zaman sürüklenip giderken, içeride yalnızca sayfaların usul kıpırtısı ve tozdan ağırlaşan ışık vardı.

Ve böylece, terk edilmiş bir kitap kulübünde, bir insan, bir koltuk ve bir kitap, nihayet yeniden birbirini buldu.

Kaç zaman sonra saat başını hatırlatan guguk kuşuna başını çevirdiği sırada gözüne hemen saatin altındaki rafla duvar arasına sıkışmış eski bir defter ilişti. Bu defterin kapağı solgun ve yalaz, turuncu renkteydi. Defteri eline aldı. Üzerindeki tozu eliyle sıyırıp güçlü bir şekilde üfledi. Yıpranmış ama incelikli bir stile sahip yetenekli ellerden çıktığı her halinden belli "Notlar" yazmaktaydı.

Kapağı açtığında, içinde onlarca farklı el yazısıyla alınmış kitap notları, alıntılar, yorumlar vardı, okuyucuların hisleri özgürce dökülmüştü. Görünüşe göre yıllar boyunca oradan geçen her okur, en sevdikleri kitabın bir satırını veya onlara dokunan bir düşünceyi bu deftere not almıştı. Her biri turuncu sayfalar üstündeki patina; yılların sayfalardaki izi gibi tortulanmış, geçmişin ve bugünün, tam da şu an gibi capcanlı veyahut soluk ama kesinlikle anılarla anların zamansız birliğiydi."