top of page

2024 Nobel Edebiyat Ödülü Sahibi: Han Khang

ree


Nobel Edebiyat Ödülü Hakkında Kısa Bilgi


Siyasi önyargılar ve Avrupa Merkezciliği eleştirilerinin yoğun olduğu bir dönemde, Nobel Edebiyat Ödülü bambaşka bir coğrafyadan, Uzak Asya’dan Güney Koreli yazar Han Kang’a verildi. Böylece Han Kang, bu ödülü kazanan ilk Güney Koreli yazar olarak ülkesinde bir ilke imza attı.



Nobel Ödülleri, İsveçli bilim insanı ve mucit Alfred Nobel’in 1895 tarihli vasiyeti üzerine verilmeye başlandı. Nobel Ödülleri şu kategorilerde dağıtılır:

  • Nobel Kimya Ödülü

  • Nobel Fizik Ödülü

  • Nobel Edebiyat Ödülü

  • Nobel Barış Ödülü

  • Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü


Her yıl 10 Aralık’ta, Alfred Nobel’in ölüm yıldönümünde, İsveç'in başkenti Stockholm’de görkemli bir törenle sahiplerini bulur.


2024 yılı itibarıyla Nobel Edebiyat Ödülü 117 kez verilmiş ve toplamda 121 kişi bu ödüle layık görülmüştür.


Han Kang Kimdir?


2024 Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi Han Kang, bu onura şu gerekçeyle layık görüldü:

“Tarihsel travmalarla yüzleşen ve insan hayatının kırılganlığını ortaya koyan yoğun şiirsel edebiyatı için.”

Han Kang edebiyat yolculuğuna şiirle başladı. Şiirin biçimsel ve duygusal gücünü terk etmeyen yazar, düzyazıya geçtikten sonra bile eserlerinde lirik bir yapı kurmayı sürdürdü. Dilin inceliği, sessizlikle kurulan anlatım ve insan bedenine yönelen duyusal bir bakış, onun yazın dünyasının temel taşları oldu.


Han Kang 9 yaşındayken ailesi, hükümet birliklerinin demokrasi yanlısı göstericilere ateş açarak yüzlercesini öldürdüğü 1980 Gwangju Ayaklanması'ndan birkaç ay önce Seul'e taşındı.

Başkentteki Yonsei Üniversitesi’nde Kore edebiyatı okudu. Edebiyat yolculuğuna 1993 yılında Munhak-gwa-sahoe (Edebiyat ve Toplum) dergisinin kış sayısında Seul’de Kış da dahil olmak üzere beş şiir yayımlayarak başladı. 1995 yılında yayımlanan novella türündeki Yeosu’nun Aşkı (henüz Türkçede yok) ile ilk kitabına kavuştu.


2016 yılında verdiği bir röportajda bu olayın, insanlığın şiddet kapasitesi hakkında düşüncelerini şekillendirdiğini ve yazılarına musallat olan bir “hayalet” gibi peşini bırakmadığını dile getirmişti.

Bu travmatik geçmiş, özellikle “İnsan Eylemleri” (Human Acts, 2014) adlı romanında açık bir şekilde görülür. Eserde bir grup gencin hükümet tarafından bastırılmasını ve sonrasında yaşanan psikolojik çöküntüleri, bireyin bedeninde ve hafızasında bıraktığı izleri işler.


Eserlerine Genel Bakış


Han Kang’ın edebi üretimi genellikle beden, şiddet, sessizlik, suçluluk ve arınma temaları etrafında döner. Şiirsel bir sadelikle yazılmış cümleleri, okuru doğrudan duyguların içine çeker.


Öne Çıkan Eserleri

Han Kang'ın Türkçeye Çevrilmiş Eserleri (Beyaz Kitap, Çocuk Geliyor, Vejetaryen, Veda Etmiyorum)
Han Kang'ın Türkçeye Çevrilmiş Eserleri (Beyaz Kitap, Çocuk Geliyor, Vejetaryen, Veda Etmiyorum)

  • Beyaz Kitap (The White Book, 2016): Deneme, anlatı ve şiir arası bir türde ilerleyen kitap, yazarın ölen kız kardeşine yazılmış bir yas metni gibidir. Beyaz nesneler aracılığıyla yokluk ve varlık arasında kurduğu bağ çok katmanlıdır. 2018 Uluslararası Man Booker Ödülü Finalistidir.


  • Vejetaryen (The Vegetarian, 2007): Sessiz bir başkaldırının romanı. Bir kadının et yemeyi bırakmasıyla başlayan dönüşüm, toplumun normlarıyla çarpışan bir kimlik meselesine evrilir. Yabancılaşma, beden siyaseti ve zihinsel kırılma temalarıyla çarpıcıdır. Han Kang Vejetaryen ile 2016 Uluslararası Man Booker Ödülünü almıştır.


  • Çocuk Geliyor (Human Acts, 2014): Gwangju Ayaklanması'nın yarattığı kolektif ve bireysel travmayı anlatır. Farklı karakterlerin gözünden anlatılan olaylar, hafıza, kayıp ve direniş kavramlarını sorgular. 2018 yılında Dublin Edebiyat Ödülü Finalisti olmuştur.


  • Veda Etmiyorum (I Do Not Bid Farewell, 2021) adlı romanı, yazarın insan ruhunun kırılganlığına ve tarihin derin yaralarına odaklanan şiirsel anlatımını sürdüren etkileyici bir eserdir. Roman, yine 1980 Gwangju Ayaklanması'na uzanır; ancak bu kez bir annenin kaybı, bir çocuğun ölümü ve hayatta kalanların taşıdığı sessiz yükler üzerinden ilerler. Anlatının merkezinde yas, travmanın kuşaklar arası aktarımı ve unutmaya direnen bir hafıza vardır. Han Kang, geçmişle kurulan bu sarsıcı bağları duyusal imgeler, boşluklar ve suskunluklarla örerken; okuyucuyu sadece okumaya değil, hissetmeye çağırır. Veda Etmiyorum, kayıplarla vedalaşmanın bazen mümkün olmadığını, bazı acıların sessizce içimizde yaşamaya devam ettiğini anlatan dokunaklı bir roman. 2023 Prix Médicis Ödülünü kazanmıştır.


  • We Do Not Part (2024): Nobel Ödülü sonrası yayımlanan bu eser, Han Kang’ın olgunluk dönemine ait. We Do Not Part, ayrılık, hafıza ve bedensel yakınlık temalarını şiirsel bir dille işleyen, yoğun duygusal katmanlara sahip bir eserdir. Kitap, geçmişte birbirine derin bir bağla tutunan iki insanın, yıllar sonra yeniden karşılaşmasıyla şekillenen içsel bir yolculuğu anlatır. Ayrılığın ardından silinmeyen izler, bedende kalan hatıralar ve kelimelerle ifade edilemeyen duygular, romanın dokusunu oluşturur. Han Kang, bu eserinde sessizlik, dokunuş ve arzu gibi unsurları ustalıkla kullanarak okuru ayrılığın yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda ruhsal bir parçalanma olduğunu düşünmeye davet eder. We Do Not Part, bir vedanın yokluğunda bile ilişkilerin ne kadar kalıcı olabileceğini sorgulayan, şiirsel ve çarpıcı bir roman. Henüz Türkçe çevirisi bulunmamaktadır.


Nobel Sahnesinde Türkiye: Orhan Pamuk

2006 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan Orhan Pamuk, Türkiye’den bu ödülü alan ilk ve tek yazardır. Pamuk’un ödül gerekçesi,

"Kentinin melankolik ruhunun izlerini sürerken, kültürlerin birbirleriyle çatışması ve örülmesi için yeni simgeler bulduğu için” şeklinde açıklanmıştı.

Pamuk’un yapıtlarında modernleşme sancıları, Doğu-Batı karşıtlığı ve kimlik çatışmaları ön plandayken, Han Kang daha çok bireysel hafıza, şiddet ve sessizlik temalarını merkeze alır. Her iki yazar da yalnızca ulusal edebiyatın değil, dünya edebiyatının sesi olmayı başarmıştır.


Sonuç


2024 Nobel Edebiyat Ödülü, sadece Han Kang’ın edebi başarısını değil, aynı zamanda Asya edebiyatının küresel sahnedeki yükselişini de temsil etmektedir. Şiiri düzyazıya taşıyan, sessizliği bir anlatım biçimine dönüştüren Han Kang’ın eserleri, bireyin kırılganlığıyla yüzleşmek isteyen herkes için derinlikli bir okuma deneyimi sunmaktadır.


Han Kang’ın edebiyatına bir kapı aralamak isterseniz, "Vejetaryen" ile başlayabilirsiniz. We Don't Part (Biz Bölünmeyiz/Parçalanmayız) henüz Türkçe çevirisiyle raflarda yerini almadı ancak takipteyiz.


ree

April Yayıncılık'tan erişebileceğiniz Han Kang kitaplarının çevirmenliğini Kore Dili ve Edebiyatında uzman (Yüksek Lisans ve Doktorasını Seul Üniversitesinde yapmış) Erciyes Üniversitesi Doğu Dilleri ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanlı Prof. Dr. Sırrı Göksel Türközü sırtlanmış vaziyette. Kendisinin Nobel ödüllü Han Khang ile tanışma serüvenine dair kısa bir söyleşisini okumak isterseniz linki bırakıyorum >>>


Yorumlar


bottom of page